Sevgili 23. Roxy %100 Müzik Günleri’ne katılan arkadaşlar,
Herşeyden önce, bu başından sonuna hiç de kolay olmayan yolculuğa, sabırla, özenle hazırladığınız, üstelik size ait müziklerle katıldığınız için çok teşekkür ederiz.
Bu işe 1996’da ilk başladığımızda ilk anonsumuz dahil hemen her seferinde dediğimiz tek birşey var. Bu, olanaklar nedeniyle bir yarışma olarak sunulmak durumunda olsa da aslında müzisyenlerin ve müzikseverlerin yarattığı bir platform. Biz başvurular arasından 12 grubu sahneye çıkarabiliyoruz. Gönül isterdi ki yüzlercesine bu olanağı verseydik. Elbette daha iyi olmak, az daha öne geçmek için daha güçlü, daha yaratıcı şeyler yapmaya zorladığı için bir eleme olması da önemli ama asıl amaç sizlerin kendi müziğiyle yola çıkmasını sağlamak.
Bu, bugüne kadar sizlerin güveni ve bu iş karşılığında günlerini verseler de; gençleri, yeni sesleri desteklemek dışında hiçbir çıkarları olmayan, zaten kendileri birileri olmuş jürinin katkısıyla öyle de oldu. Bu yüzden, hepimizin sevdiği birçok müzisyen bu kapıdan geçip daha ilerilere gittiler.
Aklınızda olan sorulara gelince, evet tüm jüri, grupların parçalarını günlerce dinliyor ve dinledikleri grubun sadece numarasını biliyorlar. Günlerce evlerine kapanan ve geceleri haksızlık olmasın diye sabahlayan da var. Sonunda her bir jüri üyesi kendi finalistlerini ortaya koyuyor ve onlar tüm jüri tarafından hep birlikte dinlenerek bu kez finale kalanlar belirleniyor.
Kimsenin önceden bilinerek kayırılmadığını bilmek için jüri üyelerine bir bakmanız yeter. Yılların sonuçları da konser salonlarında zaten.
Peki bu oniki grup dışında iyi müzik yok muydu? Elbette çoktu. Hepsi aslanlar gibi çalan enfes müzikler yapan müzisyenler, gruplar vardı. Mesele şu ki dediğimiz gibi biz sadece belirli sayıda gruba sahne verebiliyoruz. Hatta bu yıl eşit puan olduğu için hak yenmesin diye organizasyon şartlarını zorlayıp, onüç grubun performansını dinleyecektik ama biri (solo performans) özel nedenlerle çekildi.
Ayrıca bu yıl, birkaç kez ilan etmemize karşın, umulandan fazla, daha önceden ticari mecralarda yayınlanmış parça vardı başvurularda. Dolayısıyla önce onlar elendi.
Daha sonra da seçilen finalist gruplardan, İstanbul dışından başvuran beş gruptan ikisi, çeşitli nedenlerle canlı performanslarını sergileyemeyeceklerini açıklayarak çekildiler.
Yani İstanbul dışına gözümüz kapalı asla değil ve o hiçbir şekilde bir kriter de değil. Öyle olsa iki yıl önceki 21. RMG’de 12 grubun 11’i İstanbul dışından olmazdı. Dediğimiz gibi bu yıl da beş gruptu aslında.
Tekrar etmek istiyoruz, bizim yaptığımız tek birşey var: sizi, kendi müziğinizi yaparak yola çıkmaya zorlamak. Çünkü yola çıkan bir şekilde bir yere varır. Bizle ya da kendi yoluyla.
Hepinizi ücretsiz olarak finallere bekliyoruz. Finale kalan müziklere, gruplara bir de öyle bakın.
Hepinizi seviyoruz, elbette -bize kızarak da olsa- yola devam!
